İnsan ömrü giderek uzuyor. TÜİK verilerine göre 2018’de nüfusun sadece yüzde 8,7’si yaşlıyken, 2023 yılında bu oranın yüzde 10,9’a yükselmesi öngörülüyor. Buna karşı yaşlıların pek az yer alabildiği çekirdek aileler ve parçalanmış ailelerin sayısı giderek çoğalıyor.
Bu çalışmaya başlamamın sebebi yakın çevremdeki yaşlılar oldu. O tarihlerde babam hayattaydı. Kafam meşguldü. “Yaşlı insanlar hayatlarının geri kalanını daha iyi şartlar altında nasıl geçirebilirler?” diye düşünüyordum. Hepimiz yaşlanacaktık...
Bu dönemde "bahar evleri" çıktı karşıma. Ankara’da, Çankaya Belediyesi yedi adet bahar evi kurmuştu. Hafta içi gündüz saatlerinde açık olan bu evlerde yaşlılar sosyokültürel ihtiyaçlarını karşılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün aktif yaşlanma kriterlerine uygun biçimde çeşitli etkinliklere katılıyorlardı. Onlarla zaman geçirmeye başladım. Birlikte olduğumuz sürede birçok şey öğrendim ve yaşadım.
Bahar evleri, yeni kaybettiğim babam gibi yaşından bağımsız, aktif, iletişime ve gelişime açık yaşlı bireyleri, hayatın içinde olmayı seven ulu çınarları evlerine hapsolmaktan kurtarıyor.