Bu bir tersine göç hikayesi. Arapgir’in köylerinde ilk göze çarpan şey yaşlılardır. Köyler boşalmış, gençler eğitim ve iş için büyük şehirlere göçmüştür.
1998 yılından beri İstanbul’da sinema sektöründe çalışan Evren Çöp 2018 yılında memleketi olan Arapgir’e döner ve ana evinin olduğu Onar Köyü’nde yaşamaya başlar.
Babası otuz yıl oto tamirciliği yaptıktan sonra görme yetisini kaybetmiştir. Ancak doğadan, bitkilerden özellikle üzümden çok iyi anlar. Görme yetisinin kaybolmasına rağmen hala bahçede elleriyle dokunarak bağları buduyor. Evren köye döndükten sonra sadece üzümleri satarak iyi bir gelir elde edemeyeceklerini fark edince ürünleri işleyerek satmayı düşünür. Yöredeki geleneksel yöntemleri öğrenmek için köy köy gezer. İşin püf noktalarını öğrenir. Evren aynı zamanda geleneksel yöntemleri ölçekleri ve tarifleriyle birlikte kayda geçirir.
Bir süre sonra üzüm tarhanası, pestil, cevizli sucuk, kesmece, pekmez, sirke, üzüm çekirdeği satmaya başlar. Gelecekte ürünlerini markalaştırmak, köyde kendine ait bir ev yapmak ve çocuklarını doğada büyütmek istiyor. Evren ilk zamanlarda köye alışmakta zorlandığını ancak kendini güvende ve rahat hissettiğini söylüyor.
Zaman zaman İstanbul’daki arkadaşlarını özlese de burada olmaktan mutlu.